17 Haziran 2017 Cumartesi

Sıfır Noktasındaki Kadın ve Wadjda'nın Bisikleti


Kadın olmak her coğrafyada zor ama Ortadoğu’da kadın olmak çok zor... 

Ortadoğulu dört kadın... Firdevs, Firdevs'in hikâyesini anlatan Neval, Wadjda ve Wadjda’nın yaratıcısı Haifaa Al-Mansour... 

Mısırlı feminist araştırmacı, yazar ve doktor Neval El Seddavi, nevrozlu kadınlar ile ilgili çalışma yürütürken, Kahire'de bulunan Kanater cezaevinde önce Firdevs'in trajik hikayesi, sonra da kendisi ile karşılaşır. 

Firdevs, infazına saatler kala, hücresini ziyaret eden Neval'e hayalleri olan bir kız çocuğundan, bir mahkûma nasıl dönüştüğünü anlatır. 

"Kız çocuklarından biri öldüğü zaman babam her zamanki gibi yemeğini yer, anneme ayaklarını yıkatır, sonra yatmaya giderdi. Ölen çocuk erkekse babam annemi dövdükten sonra yemeğini yiyip gene yatağa yollanırdı. Ne olursa olsun, babam asla yemek yemeden yatmazdı."

Sert bakışlı, dik duruşlu, ölümden korkmayan, cesur birçok kadına olduğu gibi, Firdevs de meydan okuduğu eril dünya düzeni tarafından ya güçsüzleştirilecek ya da direnci devam ederse susturulacak veya yok edilecekti...

"Erkeklerden nefret ettiğimin farkındaydım; fakat bu sırrı uzun yıllar başarıyla sakladım. En çok nefret ettiğim erkekler bana öğüt vermeye kalkışanlar ya da beni yaşadığım hayattan kurtarmak istediğini söyleyenlerdi. Onlardan daha çok nefret etmem, benden daha iyi olduklarını ve yaşamımı değiştirmek için bana yardımcı olabileceklerini sanmalarındandı. Şövalye gibi görürlerdi kendilerini; başka koşullarda oynayamadıkları bir roldü bu. Benim düşük bir insan olduğumu anımsatarak, kendilerini soylu ve üstün hissetmek isterlerdi. Kendi kendilerine, "Ne harika bir insanım ben. Şu sürtüğü çok geç olmadan bataktan çıkarmaya çalışıyorum" derlerdi.

Firdevs, 1974 yılının sonunda idam edilir. Neval ise 1981 yılında bu kez aynı hapishaneye mahkûm olarak döner.
Şimdi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dayız… Wadjda, Suudi Arabistan'da bir kadın yönetmen tarafından çekilen ilk film. 2012 yılında tamamlanan filmde, bazı sahneleri gizli çekmek zorunda kalan yönetmen Haifaa Al-Mansour, 11 yaşındaki bir kız çocuğunun gözünden Arabistan'da kadın olmayı anlatır. Wadjda, bir gün bir oyuncakçıda yeşil bir bisiklet görür ve ülkesinde kadınların bisiklete binmesinin hoş karşılanmamasına rağmen bu bisikleti almayı kafasına koyar. Para kazanmak için çeşitli yollar denese de, istediği parayı toparlayamaz. Sonunda okulunda düzenlenen kuran okuma yarışmasına katılır ve yarışmanın ödülü olan 1000 Riyal'i kazanır. Sahnede ödülü alırken, okulun müdiresi bu ödül ile ne yapacağını sorar ve Wadjda de bisiklet alacağını söyler. Ödülünü maalesef alamaz. 

Wadjda’nın yaratıcısı, baştan sona Suudi Arabistan’da çekilen ilk filmin yönetmeni Haifaa Al-Mansour, kendi tanımıyla “kadınların görünmez olduğu” bir ülkede bu durumu değiştirecek bir etki yapmak için yola çıkar. İlk eseri, “Kim” isimli bir kısa film… Bu filminde, kara çarşaflara bürünmüş, kadın kılığındaki bir seri katili anlatır. Seri katil erkektir ama kimse bunu fark etmez. Film sonra da şu soruyu sorar “Eğer Arabistan’daki bütün kadınlar tamamen kapalıysa, kimin kim olduğunu biz nereden bileceğiz?”. 

Haifaa, “doğduğu, büyüdüğü kültürü yermeden, insanları kızdırmadan ve saygısızlık etmeden”, samimi, naif ve yumuşak bir anlatımla, bir şeyleri değiştirmeye çalışır. Umutludur da. Son yıllarda Arabistan’da iyi şeylerin de olduğunu söyler.

Ortadoğulu dört kadın… Kitabı okuyup, filmi izlerken, sonra da hikâyelerini araştırırken, kulağımda hep aynı şarkı vardı. Asfour… Arapça’da kuş anlamına gelen şarkı, evinin penceresinden, gökyüzündeki kuşun özgürlüğünü izleyen bir kadını anlatır. Lübnanlı şarkıcı Feyruz, Marcel Khalifa ve Omayma El Khalil tarafından da seslendirilen Asfour şarkısını, bu kez Kardeş Türküler’den dinleyelim.